Rize Maçı Eziyeti

Beşiktaş:0 - Rizespor: 0
Maçın beşinci dakikasında “bu maç sabaha kadar oynansa, 0-0 biter” hissini verdi iki takım da.
Beşiktaş 4-2-3-1 oynuyor. 3’lü’nün kötü olduğu günler Beşiktaş’ın hücumda eli kolu bağlanıyor. Eskişehir deplasmanı da aynıydı.
Geri dörtlü idare ediyor. Orta sahadaki iki ön libero Veli-Necip canla-başla oynayıp, rakip atakları orta sahada durdurmaya çalışıyor. Ama önlerindeki 3’lü verimsiz olunca ilerideki tek adam Almeida’ya doğru düzgün 1 tane bile top atılamıyor. Bu durumda Beşiktaş’ın gol atması da mucizeler kalıyor.
Beşiktaş'ın coşkulu oynadığı söylenen son yıllarında coşkulu oynayanlar, şablonun bu 3'lü bölgesinde oynayanlardı. Şimdi bu üçlü yavan futbol oynayınca, Beşiktaş'ın coşkusu da olmuyor...
Rize maçında takımın 70’ten sonra 4-4-2’ye dönmesi çok doğruydu. Almeida ve hızlı Ömer’in çift santrfor oynaması.. “Al gülüm / ver gülüm” futbolunun yeni temsilcisi Olcay’ın kenara alınması.. Dentinho ile kanat atakları denenmesi.. Oyunu kanatlara yayma.. Bunlar geç kalınmasına rağmen doğru hamlelerdi.
Ama daha çok top almaya başladığı için iştahlanan Almeida’nın çıkarılıp yerine Mustafa Pektemek mantarının sahaya sürülmesi de büyük hataydı. Yedek kulübesinde Eneramo’nun olmayışı da ayrı bir hataydı. Almeida’nın çıkması mutlaka gerekiyorsa yerine Pektemek değil de Eneramo girse ne olurdu?..
Bilic de yaşayarak öğrenecek elbette, bel bağladığı topçularımızın verimlilikte üst sınırlarını. Devre arasında bu takıma 2-3 iyi oyuncu takviyesi hala gerekiyor gibi.. Sıradan değil, büyük oyuncular, deneyimli ama yaşlı olmayan, iş yapacak oyuncular lazım... Bir orta saha lazım. Bir golcü lazım. Hatta Ronaldinho bile lazım… Bakın drogba’ya; büyük-küçük maç demiyor, her maçta 1 golü var. Rakibi eziyor. Takım arkadaşlarını saha içinde doğru yönlendiriyor. Oyun, Drogba’nın meziyetlerine göre kendiliğinden şekilleniyor…

Bumerang - Yazarkafe

Google